Akreditasyon, şu an içinde Avrupa Birliğinde tüm alanlarda zorunlu olmamakla birlikte belli alanlarda zorunlu uygulama haline gelmiştir. Burada en önemli unsur müşteriler ve piyasa
şartlarıdır. Onaylanmış kuruluş atamaları için yapılacak değerlendirmelerde müşteri durumunda Bakanlıklar akreditasyon talep
etmektedirler. Aynı şekilde doping kontrol merkezlerinin akredite olmasını da Uluslararası Olimpiyat Komitesi talep etmektedir. Keza gıda laboratuarlarında da akreditasyonun zorunlu bir uygulama haline geldiğini görmekteyiz.
Sonuç itibariyle bu çemberin belli bir zaman dilimi içerisinde büyüyerek tüm laboratuar uygulamalarında zorunlu hale geleceğini tahmin etmekteyiz.
ISO 9001 belgelendirmesi ile akreditasyon arasında bir fark var mı?
Laboratuar akreditasyonu; Laboratuarların deney, analiz veya kalibrasyon sonuçlarının doğru ve güvenilir olmasını temin etme amacındadır. ISO 9001 standardı üretim veya hizmet kuruluşlarının kalite yönetim sistemlerinin
değerlendirilmesinde geniş olarak kullanılır. Kuruluşların ISO 9001 sistemine göre belgelendirilmesi kuruluşun kalite yönetim sisteminin bu standarda uygunluğunu ifade eder. laboratuarlar ISO 9001’e göre belgelendirilirken,
bu belgelendirme laboratuarın teknik yeterliliği hakkında hiçbir beyanda bulunmaz. Bu bakımdan alınan belgenin piyasayı ve laboratuarın potansiyel müşterilerini ikna etme gücü oldukça yetersizdir.
Akreditasyon için gerekli kriterler nelerdir? Nasıl belirlenmektedir?
Akreditasyon kriterlerinin oluşturulabilmesi için, her şeyden önce bağımsız ve tarafsız bir ulusal akreditasyon Kurumunun teşkil edilmesi gereklidir. Ülkemizde bunun gerçekleştirilmesi için Türk Akreditasyon Kurumu
(TÜRKAK) yapılandırılmıştır. Akreditasyon kurumunun yapısı ve idari cephesi itibariyle dünyadaki sistemlerden farklı olmaması gerekmektedir. Yani, ulusal akreditasyon sistemi mevcut uluslararası kriterlerin dışında
bir yapılanma göstermemelidir. Eğer farklı teknik kriterler uygulanarak bir yapılanma oluşturulursa, akreditasyon sisteminin uluslararası tanınabilirliği tehlikeye düşer. Dolayısıyla akreditasyon otoriteleri katılımcı
ve tarafsız olmalı, sürdürülebilir bir mali güce sahip olmalı ve hizmet kriterlerini uluslararası ilgili standartlara uygun bir biçimde oluşturmalıdır. Bu hususlar dikkate alınarak Kurumumuz yakın bir tarihte yürürlüğe
girecek olan ve akreditasyon kuruluşlarının sağlamaları gereken şartları ortaya koyan ISO/IEC 17011 standardına göre kalite yönetim sistemini oluşturmuştur.
|